Bu günkü mevzumuz, önemli, ciddi, tarihi değere haiz bir konudur.. Öncelikle arzum, K. Maraş Kalesinin hemen dibinde yazılı bulunan , ” MARAŞ BİZE MEZAR OLMADAN, DÜŞMANA GÜLZAR OLAMAZ!” Muhteşem sözüdür. Bu müthiş sözün yukarı kısmında ise dalgalanan yani Kalede nazlı nazlı kanat çırpan al kırmızılı şanlı bayrağımızdır.. İşte, sözün burasında diyorum ki, ” O mübarek bayrak, işte bu bayrak.” yani Müslüman Türk’ün ezelden ebede kadar dalgalanacak bayrağımızdır.
Çünkü, K. Maraş’ın Milli Mücadele yıllarında, bu mukaddes bayrağın, hain ellerce indirilmemesi için Cuma namazın kılmayıp terkederek Kaleye yürümüş bir milletin çocuklarıyız. Sözün burasında merhum Rıdvan hocaya dua ediyor, makamının cennet olmasını, merhum Sütçü İmam’ın ruhu ile hem dem olmasını niyaz ediyoruz!..
İslam tarihinde bayrağın önemli,mühim bir mes’ele olduğunu idrak ederek, sizleri Bedir cengine, Bedir’de 13 İslam şehidinin varlığını, sorasında ise, Uhud çetin harbi ile kucaklaşıp , Hz. Hamza’nın, Mus’ab’ın elinde bayrak ile kollarının nasıl kesildiğini, sonrasında ise bayrağı kaptırmamak, düşmanın eline geçmemesi için boynunun bile kafasından ayrılarak bayrağa sahip çıkışını unutmamız gayri kabildir,
İsterseniz, Mute harbini düşünün, yine orada bayrağın yere düşürülmediği, elden ele alınarak, Zeyd’in, Cafer’in şehadetini müteakip Bayrağın Halid Bin Velidlendiğini, yine düşman güçlerine kaptırılmadığını okumalı, anlamalı ve zihinlerimize yerleştirmeliyiz.
Yolunuz Suriye Caber kalesine düşerse, orada yine Bayrağımızın dalgalandığını, şu günlerde Halep Kalesine bile asılarak, Suriye topraklarına ışık olduğunu görmezden gelmemiz mümkün değildir.
Hatırlıyorum ki, yıllar önce idi.. Kara yolu ile, bir hac yolculuğundan dönerken, hududa yaklaşırken, hacıların hep bir ağızdan ” İşte!.. Bayrağımız göründü!” diye tezahürat yapmalarını unutmam, unutulacak bir haslet değildir!..
Bu vesile ile!.. Serlevha yapmış olduğum şiir; Allah uzun ömürler versin!.. Esad Kabaklı üstada aittir.. Kendisine hayatında başarılar, hayri çalışmalar niyaz ediyorum!.. Falı, verimli, üretken çalışmalar yapmaktadır!..
Binaenaleyh, Bayrağa saygımız, sevgimiz yukarı satırlarla bitmemektedir. Yine Bayrağımızın Çanakkale şehidliğinde ne denli ışıl ışıl dalgalandığını, şehidlerimizin ruhaniyetlerine eşlik ettiğini unutmamız, es geçmemiz mümkün olmayacaktır!.. ” Bir Hilal uğruna Ya Rab!.. Ne güneşler batıyor!” diye vaveyla koparan Akif’imizi unutmamız gayri kabildir. İsterseniz, yine bir bayrak şairi olan merhum Arif Nihat Asya’nın, ” Ey mavi göklerin beyaz ve kızıl süsü” diye dillendirdiği bayrak sevdasını bizde heyecanla okuyor, halden hale intibak ediyoruz!.. Gerek merhum Akif’i, gerekse Arif Nihat ustaya rahmet diliyorum!..
Her yıl Bulgar hududundan Türkiye sınırına geçerken, yine bayrağımızı temaşa eder etmez, heyecanlanıyor, ” Evimize geldik” diye sevinç çığlıkları koparıyoruz!.. Bu sebeple, her yıl “12 Şubat K. Maraş’ın Kurtuluş Günleri”nde , seğmenlerin geçişi, Afşin Ashab-ı Kehf gençlerinin alkış alan motifleri ile yürümeleri, Kıtmırlarını bile peşlerinde gezdirmeleri izleyenlere heyecan vermektedir. Sağ olsunlar, var olsunlar!.. Başarılar dilerim.
hülasa, bayrağımızı Yemen çöllerinde gördük ve şehitlerimizin üzerinde serili olduğunu temaşa ettik!.. İsterseniz, geziniz Galiçya’yı, Kafkaslar’ı, feth-i mübinde Ulubatlı’nın elinde, İstanbul surlarında, Mohaç’ta, Viyana önlerinde, Çanakkale’de Seyyid Onbaşının elinde dalgalanan ” O mübarek bayrak, işte bu bayrak” diye yer yer haykırmalı, sesimizi, savtımızı tüm cihana duyurmalıyız!.
Netice olarak;
Bir asır öncesi, yirmi iki gün ve gecede emperyal güçleri K. Maraş’tan kovalayan yiğitleri candan, minnetle , rahmetle, saygı ve hürmetle selamlıyorum. Tabii ki, K. Maraş’ın kurtuluşuna omuz vermiş Afşin’li yiğitlere, Elbistan’lı Bayrak sevdalılarına, Göksun, Andırın sair yerlerden akın akın kopup gelen vatan severlere minnet duymamamız. hürmet etmememiz, onların ruhaniyetlerine birer Fatiha göndermememiz su-i edep olacaktır düşüncesindeyim.
Konumuzu hitame erdirmeden önce, bayrağımızın Afşin Kalesinde, Ashab-ı Kehf dağında da görmek, camilerimizde özgürlüğün canlı yaşayan mekanları olan Minberlerde, vaaz kürsülerinde ve sair yerlerde ” O mübarek bayrak, işte bu bayrak” muazzam sözlerini yaşayarak görmek istiyoruz..
Dolayısıyla, 2025 yılı 12 Şubat günü, K. Maraş’ın kurtuluş gününü candan, içtenlikle, aşkla ve şevkle kutlar, şehitlerimize rahmet, canlı yaşayan hemşehrilerimin dualarının kabul olduğu bir Ramazan ayı geçirmelerini temenni ediyor, selam ve hürmetlerimi sunuyorum!.. Selam ve dua ile..
*
Şerafettin Özdemir
