Günümüz dünyasında, en çok üzerinde durmamız gereken husus okumadır!.. Okumak denince evvelen aziz Kur’an’ı okumak, anlamını bilmek, emirlerine sım sıkı sarılmaktır!..
Zaten bunu başardıktan sonra akabinde gelen hayatı, hayata dair inişli, çıkışlı noktaları, faydalı ve faydasız hususları bilmektir.
Sonrasında ise, kainatı temaşa etmek, yıldızları, ayı, güneşi, gezegenleri, merih’i ve uzaya ait tüm cisimleri bilmek, düşünmek akabinde yaratanın yer yüzündeki icrai faaliyetini, dağları, taşları, nehirleri, ovaları, denizleri, okyanusları tefekkür ederek Rabbe kullukta bulunmaktır!..
Sonrasında ise, kendi kendimizi tanımaktır!.. Zihin dünyamızı, algı mes’elemizi, beyin yapımızı, aklımızın sıkletini bilmek, düşünmek ve ona göre yaşamaktır!..
Kur’anî bir yorum!..
” Allah adına”. Açılımı, ” Özünde merhametli, işinde merhametli Allah adına”. Besmele, ilk vahyin ilk âyetindeki ” Rabbin adıyla/ adına oku !” emrinin dil ile ifadesidir. Peygamber için ” Allah adına iletiyorum” mü’minler için ” Allah’ın adıyla alıp okuyorum. ” vurgusunu taşır.
Besmelenin Fâtiha sûresinden bir âyet olup olmadığı ulema arasında tartışılmıştır. Tartışmalı olan mütevatir olmayandır. Dolayısıyla Fâtiha ‘daki dahil tüm sûre başlarındaki besmeleleri Kur’an’dan bir iktibas sayan görüş, daha isabetli görünmektedir.
Mushaf’ta Besmele Tevbe hariç tüm sûrelerin başında Kur’an’dan bir alıntı olarak yer alır ( 27/30). Bu yüzden cemaatle besmele içten okunur. Darekutnî bu soru üzerine besmelenin açıktan okunacağına dair sahih bir hadis olmadığını söyler. (İbn Teymiyye, Tefsir) İnsanlıkla yaşıt bir anahtar olduğu Hz. Nuh ve Hz. Süleyman’ın ağzından nakledilmesinden anlaşılmaktadır. ( 11: 41 ve 27: 30).
Eğer Kur’an’ı muhteşem bir sûresi kabul edersek, Fâtiha bir sitenin ana kapısı, besmele de o kapının anahtarıdır. Besmele, kulluk listesinin altına atılan imzadır. Besmele Allah’la ve Allah’lı yapmaktır. Besmele O’nun sayesinde ve O’nun verdiği imkân ve güçle yaptığının bilincinde olmaktır.
” Senin verdiklerinin farkındayım. Senden bağımsız bir varlık alanı düşünmüyorum” demektir. Besmele eylemle alakalıdır. Zira besmele çeken biri , bir eyleme girişiyor, bir işe başlıyor demektir. Besmele, İslâm ahlâkının bir ” eylem ahlâkı” olduğunu gösterir.” ( Kur’an-Meal-Tefsir)
Hülasa, Okumak, Allah’ın bir olduğunu inanmak, tanımak, bilmek ve böylece yaşamak, yaşamı güzelleştirmek demektir. Sormadan edemiyorum!.. KuR’an’sız bir hayat hayat mıdır?
Alınan nefesler, tüketilen ömür, tamamen boşuna tüketilen bir zaman dilimi değildir. Güneşin, ayın hareketleri, yıldızların cünbüşü de boşuna değildir. Alemdeki börtü böcekler de bir yaratılışın neticesidir.
Netice olarak;
Okumalıyız!.. Evreni, kainatı, tüm varlıkları okumalıyız!.. İnsanın, insani taraflarını.. Boşu boşuna yaratılmadığın okumalıyız!..
Coğrafi bilgileri de her an, her dem tazeliğini korumalıdır. ınsanlığının boşa olmadığını okumalıyız. Hz. Nuh’un gemisini, Süleyman’ın kendisine verilen mucizelerini okumalıyiz.
Rasulullah (sav)’iin Hira’da haykırışını, insanlığı hakka davetini, Varaka’nın onun hicretinden nasipdar olamaması yüzünden kahırlanmasını okumalıyız. Hz. Hatice’nin Rasulullah (sav)’e olan sevdasını okumalıyız. Zenginliğin, beş para etmediğini, onun aşkının unutulmaz, ebeden bir aşk olduğunu okumalıyız. Okumalıyız ki, bu okuyuşumuz bizleri hedefe götürsün ve ulaştırsın!.. Selam ve dua ile..
*
Şerafettin Özdemir
