YORGUN DUYGULARIM
* Tuna’da öksüzüm, Kudüs’te yetim, Bitmeyen derdime ağıt yakarım. Gurûb etmez vatandaki gurbetim, Üzüntümü mısralara dökerim. * Yazda zemheriyi yaşayan benim, Kırım’ın derdini taşıyan benim, Keşmir sıcağında üşüyen benim, Filistin’de dişlerimi sıkarım. * Her...
BİR “BEYAZ DİLEKÇE”: DUÂ
Duâ, kulun; hâlini Allah(c.c.)’a arzetmesi; acziyetini, günâhlarını, isyanlarını ve pişmanlıklarını Kâdir-i Mutlak Olan Âlemlerin Rabb’ine “korku ve ümit”[1] içinde îtiraf edip, yalnız O’ndan yardım dilemesi ve yalnızca O’ndan medet beklediğini gönülden yakarışlarla ifâde etmesi...
ONLAR Mazlum ve mahzun bir nesil!
Yıllar önce kaleme aldığım ve belki de birçoğunuzun okuduğu; muhayyel değil, yaşanmış ülkücülüğü; ‘Kıble yürekli, “Gül” gönüllü, Hilâl bakışlı, Bozkurt duruşlu ve Tûran düşünceli’ kadim ülkücüleri anlatan ‘Onlar’ başlıklı yazımı -günümüz genç ülkücülerinin örnek alması için- 12...
GÖNLÜME EFKÂR DÜŞER
Gök kubbenin renginden gönlüme efkâr düşer; Ömrümün baharında saçlarıma kar düşer. Evimde kiracıyım, gurbetteyim vatanda; Mübârek Anadolu kahrından bîzâr düşer. Bulutlar saçlarını yıldızlarla tararken, Hilâl’in benzi solsa, kalbe âh u zâr düşer. En hâkî gecel...
MÂH-I MUHARREM, KERBELÂ’YI ANLAMAK VE HÜSEYNÎ DURUŞ – IV
KERBELÂ’NIN GÜNÜMÜZE BAKAN YÖNLERİ Buraya kadar; Kur’ân-ı Kerîm’de ifâde buyurulan “..Andolsun onların (geçmiş peygamberler ve ümmetlerin) kıssalarında akıl sahipleri için pek çok ibretler vardır..”[1] hükmünden mülhem; Kerbelâ hâdisesinin târihî arka plânını, 10 Muharrem’e gide...
MÂH-I MUHARREM, KERBELÂ’YI ANLAMAK VE HÜSEYNÎ DURUŞ – III
VE KERBELÂ… Kerbelâ; bugünkü Îrak Devleti’nin sınırları içerisinde ve Bağdat’ın 100 km güney batısında bulunan, Kûfe’ye ise takriben 70 km mesafede yer alan ve Fırat Nehri’ne 25 km uzaklıkta olan bir mevkîdedir.[1] Kûfe Valisi Ubeydullah ibni Ziyad; HalîfeYezîd’in Rey vâliliğine ...
MÂH-I MUHARREM, KERBELÂ’YI ANLAMAK VE HÜSEYNÎ DURUŞ – II
Sevili Peygamberimiz Aleyhisselâtü Vesselâm Efendimiz, 8 Haziran 632 Pazartesi Günü “Er-refîku’l-a’lâ”ya [1]* vuslat için Hakk’a yürümesinden önce kendisinden sonra kimin halîfe olacağını yazılı ve sözlü bir beyân ile açıklamamış ve bu konuyu sahâbenin sağduyusuna tevdî etmiştir....
MÂH-I MUHARREM, KERBELÂ’YI ANLAMAK VE HÜSEYNÎ DURUŞ – I
“Haram kılınan, yasaklanan, kutsal olan, saygı duyulan” anlamlarına gelen “muharrem”; Kur’ân-ı Kerîm’de “eşhuru’l- hurum”[1] diye ifâde buyurulan ve bu zaman diliminde savaşılması büyük günah sayılan[2] “haram aylar”dan birisidir. Fahr-i Kâinat Efendimiz (s.a.v.) Vedâ Hutbe...