

Diyanet İşleri Başkanlığımız 3 Mart 1924 yılında kurularak hizmete başlamıştır!.. O tarihten bu yana, izzetle, şanla; şerefle görevini sürdürmekte, milletimize hizmet etmektedir!.. Başkanlığı daha iyi anlamak, bu günlere gelişini bilmek için ilk Diyanet Reisi M. Rifat Börekçi hoca efendinin hangi ahvalda ve şartlarda hizmet etmiş olduğunu bilmemiz bir zorunluluktur!..
Bir kere, yeterli oturulacak, hizmet sunacak bir daire yok, araç gereç yok, personel bulunmuyor, maddi imkansızlık had safhada bulunmaktadır. Nasıl olsun ki, bir kere, Hilafet sistemi kaldırılmış, bunun yerine, İslam dininin temel kaynaklarına dayalı doğru ve güncel bilgi ile milletimizi din konusunda aydınlatmak, iman , ibadet ve ahlak esasları ile işleri yürütmek ve ibadet yerlerini yönetmek” görevi doğrultusunda ” toplumun dini, ahlaki ve manevi değerlerini sürekli ayakta tutan, bütün insanlığın barış ve huzuruna katkı sağlayan, İslam diniyle ilgili her konuda referans alınan en etkin ve saygın kurum olma” misyon ve vizyonuyla milletimize hizmet etmektedir.
Hakikaten, kurumlar arsında en çok üzerinde durulan kurumların başında Diyanet İşleri ve Başkanları gelmektedir. 1950’lere gelindiğinde, büyük aliim Aksekili hoca efendi gelmektedir. Ondan sonrasında ise, isimlerini ve yıllarını tek tek saymak istemediğim hocalardan, büyük alim ihtilal yıllarında göreve getirilmiş bulunan Ömer Nasuhi Bilmen hoca efendi gelmektedir.
Ömer Nasuhi hoca, kısa dönem başkanlık yapmış, Ezanın Türkçe okunması bahsinin elden ele, dilden dile dolaşmasından ötürü, Başkanlık görevinden affını talep etmiştir. Onumu dersiniz, uzun yıllar görevde kalmış bulunan Kur’an karii Dr. Tayyar Altıkulaç hocamı dersiniz!..Tayyar hocamıza, makamında bir saldırgan politikacının saldırısı halen hatırımda yer etmiş durumdadır.
İsterseniz, yine bir başka başkan olan Prof. Dr. Süleyman Ateş hocayı ele alınız.. Büyük Kur’an Tefsrini severek, aşkla ve şevkle okuyorum.. Hangi eserini ele alırsanız alınız, tamamı baş tacı edilecek eserlerdir. Ama, gelin görün ki, bu eserleri toplum aşkla şevkle okuyacak kültür düzeyinde değildir.. Bir keresinde Ulus Hacı Bayram semtinde kitapçılardan Ateş hocanın tefsirini sormuştum.. Almış olduğum cevap enteresan oldu!.. ” Başka alim bulamadın mı?” sözü beynimde yankı yapmıştır..
Sonraki hoca efendiler de, bir takım ithamlara maruz kalmıştır!.. Prof. Dr. Ali Erbaş, bindiği araba sebebiyle itham edilmektedir. Prof. M. Görmez hocamız, kendisinden önceki hoca efendi de böylesi çirkin, itham ve eleştirilere maruz kalmıştır.. Başkanlar, Başkan yardımcıları, Din işleri Kurulu üyeleri tamamı meyveli bir ağaç gibidir!.. Kendini bilmezler, söz konusu meyveyi alıp yerken, kimileri de taşla alıp yemektedirler!..
Diyanet İşleri Başkanlığı saygın bir kurumdur!.
Toplumun her kesimine hitap etmektedir!.. Toplum katmanları hangi mezhepten olursa olsun hizmette kusur işlenmemektedir!.. İster Aevi kesimler olsun, isterse Sünni cenah olsun hiç bir fark gözetilmeden hizmet edilmektedir!.. Politik anlayış referans alınmayıp, milletin her kesimi Diyanet hizmetlerinden müstefid olmaktadır!.. Hatta diyebilirim ki, camiler kadın, erkek, genç, ihtiyar ayırımı yapılmadan hizmet sunulmaktadır.
Yurt içi ve yurt dışı yapılanması!..
Başkanlık hizmetleri, hac ve umre seferlerinin öncülünü yaparken, tüm dünyada aranan, sorulan bir kurum olmuştur!.. Örneğin, Hollanda ülkesinde bir din görevlisi görevini tamamlayıp ayrılırken, veya ölürse onun yerine acele tarafından yen bir i görevlinin ulaştırılması milletimizi memnun etmektedir.
Netice olarak;
Başkanlık hizmetleri gün geçtikce yeni bir boyut kazanıp, millete hizmet sunmaktadır!.. Onun içindir ki, dedim dedilerden ziyade, gerçekleşen hizmetlere bakmalıyız!.. Her Başkanımız, her Müftümüz M. Rifat Börekci hoca efendi edasıyla, Atatürk’le iyi bir ahbab, iyi bir dost olduğu gibi, tüm Diyanet mensupları, herkesi kucaklayacak, herkesi bağrına basacaktır.
Hasta yanında Diyanet, mahpus yanında Diyanet, tüm ölü diri yanı başında Diyanet olacaktır ve olmaktadır!.. Ağlayanla ağlayarak, gülenle neşelenecek, dertlinin derdini bilecektir!..
Son sözler olarak, Diyanet İşleri Başkanlığı’nı şöyle anlamalıyız!… Bu kurum baştan sona birer Kur’an eri insanlar olup, Sünneti yaşayan ilim insanları olarak, tamamına duacıyız, vefat etmiş olanlara rahmet dilerken, hayatta olanlara sağlıklı ve mutlu ömürler niyaz ederim.. Selam ve dua ile…
*
Şerafettin Özdemir