


Memleket denilince, hemen aklıma kendi İlçem Afşin gelmektedir. Tarihi yapısıyla, coğrafi güzellikleri ile, kültürü ile, gelenekleri ile, örf ve adetleri ile, lehçesiyle kendine has şiv esiyle, düğünleriyle, halayı ile, güreşleriyle, şiiri ile, şairleriyle, ozanlarıyla, mertliği ile, İslam’a meftun oluşuyla Afşin diyarı hatıra gelmektedir..
Pehlivanları yedi düvelde söylenmektedir!.. Akdeniz oyunlarında, olimpiyat alanlarında dünyaca meşhur isimler yetiştirmiş, pehlivanlar altın kemer ödülleriyle Afşin insanının sırtında taşınmış pehlivanlar.
Afşin; coğrafi, tarihi ve kültürel yönden ülkemizin medarı iftiharı bir şehirdir. Örneğin, Ashab-ı Kehf mekanı, anlatılmakla, tarif edilemeyecek derecede manevi, önemli bir şehirdir. Ashab-ı Kehf’in önde gelen kahramanı, her yıl adına ” Yemliha Yürüyüşü” ile milletin belleğine yerleştirilmek, zihinlere milim milim kazınmak istenmektedir. O zatı muhteremin, o büyük insanın gezmiş, dolaşmış olduğu mekanlar bir bir gözümüzün önünde canlanmakta, bu vesile ile, şehrimizin; köylerimizin her tarafında adına rastlanmaktadır.
Bu vesile ile, Afşin Gönül Der. teşkilatı, Ashab-ı Kehf adında kurulmuş, orayı tanıtmak, orayı sevdirmek, saydırmak için kurulmuş bir teşkilattır.. Bu teşkilatın eylemi, kuru kuruya yürümekle değil, mekanı, orada yaşanmış olayları insanların zihinlerine yerleştirmek için tesis edilmiş bir kuruluştur. Üyelerinin her birinin ismi, Ashab-ı Kehf’ten bir örnektir. Yüce Rabbimiz!.. Say’lerini makbul eylesin!..
Bizim memleket!..
Öylesine sıradan, basit, unutulacak bir yerleşim birimi değildir.. Coğrafi güzellikleri ile, insanlara zevki temaşa tattıran bir şehirdir. Şehir merkezine yakın bir yerde Atlas dağı, karşı tarafı kuşatmış Berid, arka yönünü meşgul etmiş bir Binboğa silsilesi gönüller okşamaktadır. İrili, ufaklı Ekiz, Yumrugöz gibi küçük dağları ile , bu dağlarında zirvesinde bulunan antik kalıntılarla merak uyandırmaktadır. Hurman kalesi, Maravuz kalesi ,sair yerlerdeki dokunulmaz, tahrip edilmez denilen tepecikler insanların meraklarını celbetmektedir.
Hurman çayına ne demeliyiz? Mağara gözünden çıkan billur gibi su, Çobanpınarın’dan çıkan su, bir şehrin, insanların su ihtiyacını karşılamaktadır. Kayapınarı mevkiinde fışkıran su da o misillidir.. Tanır beldesine yolunuz düşerse, o güzelim suların nasıl çağladığını temaşa ediniz.. Veya, afşin Akçırı mahallesinde doyumsuz balık gölünü görmeden, enf es balık nimetinden tatmadan ayrılmayınız..
Afşin’in her tarafı, taşı, toprağı mübarek bir beldedir. Çünkü, genel anlamda Afşin toprakları ata mirasıdır, taa ötelerden, Emevilerden, Selçuklulardan, Osmanlı atalardan izler taşımaktadır.. Afşin Beyden bir hatıra, bir at izi, nal sesi sanki hali hazır devam ediyor gibidir..
Afşin insanları!..
Afşin bölgesinin nefis tavası, damak tadı yemekleri, içli köftesi, tarhanası, bastığı, kesmesi, üzüm pekmezi, kuru üzümü ve yaz aylarında dallardaki dutu, kaysı , elma ve yeşilliği, cevizi, hasret kaldığımız üzüm bağlarından ne haber?..
Afşin’li insanlar misafirperverdir.. Cömerttir.. Yemeden, yedirmekten kaçmazlar!… Sofraları açık, gönüllerinde, saflık, berraklık, doğruluk, içi-dışı bir olma hasleti Yüce Allah’ın bahşettiği nimetlerdir.. Birbirlerine küskün olsalar, çekişme halinde bulunsalar bile, iki büyüğün araya girmesiyle kucaklaşır, aradaki nefreti, dargınlığı unutup, sarmaş dolaş olurlar!..
Netice olarak;
Afşin’in iyi, güzel, imrenilecek hasletlerini, vasıflarını anlatmakla, yazmakla bitiremeyiz.. Ağalarını, gün görmüşlerini, oda yakanlarını, sofrası yerde olanlarını anlatmak, izah etmek mümkün değildir..
İnsanlarımız, kabadayılığın tarihini yazmış insanlardır. Pehlivanlığın namını dışarı çıkarmazlar, hep kendileri güreşmiştir.. Bir keresinde , Ağustos ayında Darende İlçesine davet edilmiştik. Müftü Ahmet Komşul, Bendeniz, Ulu camii imamı merhum Ahmet hoca, Hasan hafız, Kodduş hoca lakaplı merhum Ali Kebabcı ile güreşe katılmıştık.. O güreşte yine Afşin’li bir pehlivanın başa güreşmesi bizleri memnun etmişti..
Akabinde, merhum Hulusi hocayı ziyaretimiz, anı defterine bizzat benim, hepimiz adına not düşmem bir hatıra olarak hali hazır belleğimdedir. Bu vesile ile tüm ölmüşlerimizin ruhları şad, mekanları cennet olsun!..
Son sözler olarak, Afşin’i, Afşin’li insanları, ne kadar medh eylesem az gelecektir.. Her insanımıza mutlu yarınlar diliyor, Hollanda gurbetinden selam gönderiyor, yüce Rabbim!.. Bir daha Afşin’a deprem felaketi yaşatmasın duasındayım… Selam ve dua ile..
*
Şerafettin Özdemir