” Sana onların haberini, sahih bir amaca uygun olarak Biz aktaracağız: Şu bir gerçek ki, onlar Rablerine iman etmiş gençlerdi; ve Biz de onların doğru yolda olma bilincini artırmış” (âyet 13). ” Ve yüreklerini ( imanda) sabit kılmıştık. ( Küfre) baş kaldırdıkları zaman ( aralarında) şöyle konuşmuşlardı: ” Bizim Rabbimiz, göklerin ve yerin Rabbidir!  Asla O’nu bırakıp da, ilâh diye başkalarına kulluk etmeyiz! Doğrusu eğer böyle yaparsak, asıl o zaman haktan uzaklaşıp haddi aşmış oluruz.” ( Kehf sûresi, âyet 15)

     Ülkemizin medarı iftiharı  olan Ashab-ı Kehf gençlerinin isimlerine atfen, medfun oldukları, hakka iltica ettikleri makam adına, Afşin İlçesinin görkemli bir yapısı, mabedi olan Ashab-ı Kehf camiinden bahsedeceğim.

      Bu manevi yapıda emeği geçen herkesi canü gönülden selamlıyorum. Çünkü, bu güzel şah eser Afşin’in şeklini siluetini değiştirmiş, şehrin her yanından bakıldığında şehre bir veche, bir şekil verdiği görülür olmuştur.

      Görkemli iki minaresiyle, Diyanet İşleri Başkanlığının yep yeni şah eser bir yapısının müşahade edildiği görülmektedir. Başta bu yapının bu hale gelmesinde, büyük gayreti, himmeti geçen C. Başkanlığı Baş Danışmanı Sefer Turan beyi kutlamak gerekir.

      Sefer bey, Ankara’nın Beş Tepe mevkiinden burayı gözetlemiş, günden güne gelişen Afşin Ashab-ı Kehf camiinin yükselişinden, açılışından, minarelerinde ezanı Muhammedi’nin okunmasından memnun ve mesrur olmuş, her daim İlçe Kaymakamını ve İlçe Müftüsü Hayrullah hocayla kontakt  haline geçerek, gelişmelerden bilgi almıştır. Kendisini kutluyor, hizmetinin daha nice nice alanda devam etmesini diliyorum.

       Hakikaten, bu hususta yorulmamış gibi görünen Müftü Hayrullah Balta hocamız gerçekten yorulmuştur. Kalbi  bu hususta kısmen ses vermiş olsa da, muhterem hoca efendi bu işten yılmamış, kendisinde yılgınlık, yorgunluk hasıl olmamıştır.

      Afşin Ashab-ı Kehf külliye camiinde ibadet etmekten, verilen vaazları takip etmekten memnun ve mesrur olmaktayız. Çünkü, böylesi görkemli manevi bir yapının sadece camii olarak hizmet etmesinden ziyade, tertemiz müştemilatı, Caminin hemen yanı başındaki kütüphanesi millete hizmet için beklemektedir.

      Her gün, her dem verilen ölü salaları sonucunda, dünyadan ahirete göçmüş insanlarımızın Ashab-ı Kehf külliye camiinde cenaze namazları kılınarak, halktan helallik istenmesi, camii etrafındaki geniş alan insanımıza hizmetle bizler memnun olmaktayız.

     Diğer taraftan, milletimizden  istirhamımız Ashab-ı Kehf Külliye camiine daha yakinen ilgi ve alaka duymaları, giderlerini bilmeleri, şayet borcu bulunuyorsa, gerekli hassasiyeti gösterip, telafi edilmeye çalışılması lazımdır.

     Bendeniz, her hafta başka  yerlere gider, cuma namazlarımı, sair namazları oralarda ikame ederdim. Hamdolsun ki, Ashab-ı Kehf Külliye mabedi hizmete alınmakla tatil günlerimi bu mükemmel mabedde eda etmekteyim. Benim yanım sıra, yine gurbetçi bir hoca efendi olan M. Hulusi hoca efendiyle burada buluşmakta , sohbetinden müstefid olmaktayım. Binaenaleyh,

      Afşin Ashab-ı Kehf Külliye camisi sıradan bir yapı değildir. Büyük bir alana sahip, adını almış olduğu ” Ashab-ı Kehf” ismine yakışır ve yaraşır şekilde insanlığa hizmet etmektedir. Daha doğrusu alt kısımları bir medrese, bir okul gibidir.

     Diğer taraftan, Afşin Ashab-ı Kehf gönüllüleri ismi etrafında kümelenmiş, bir grup hasbi olarak çalışan insanlar bulunmaktadır ki, onları burada takdir ve tebrik etmeden geçemiyeceği. H. Bozkurt Başkanlığında çalışan bu muhterem insanlar, ayrıca, Halil beyin haber sitesinde tanımı, tanıtma, görüntü vermesiyle bu mekan daha güzel bir boyut kazanmaktadır.

      Her nerede, bir faaliyet var ise, bu gençlik kümesi orada bulunmakta, özel giysileri ile, hal ve davranışları ile bulundukları mekan ve yürüyüşe güzellik sunmaktadırlar. Tebrik ediyorum, sağ olsunlar, var olsunlar!… Burada sözü ayeti kerime mealine bırakmak istiyorum:

     ” Kendileri uykuda oldukları hâlde sen onları uyanık sanırdın. Onları sağa sola çeviriyorduk. Köpekleri de ( mağaranın) girişinde ön ayaklarını uzatmıştı. Onları görüp bilseydin dönüp onlardan kaçardın ve gördüklerin yüzünden için korku ile dolardı. ” ( Kehf sûresi, âyet 18)

      Tabii ki, onların sağa sola çevrilmesinin gerekçesi, hep bir tarafta yatmalarının çürümeye neden olmasını engellemek olabilir. Mağaradakilerin bu durumundan anlaşılabilecek şey, sebeplere sarılmanın insan olmanın gereği olduğudur.

     Olayın mucizevi yönü bir tarafa, insanlar her hangi bir işte ellerinden geleni yapmalı , sebeplere sarılmalı, varsa alınacak önlemler onları mutlaka almalıdırlar. Mucizevi bir olayda bile olağan sebeplere sarılmak tedbirli olmanın bir gereğidir. Binaenaleyh,

     İlçemiz Afşin’in tanıtımında en büyük rolü oynayan Ashab-ı Kehf mekan ve makamı, Ashab-ı Kehf Külliye camii aziz miilletimizden daha büyük hizmetler beklemektedir.  Çevre temizliği, dizaynı, etrafının daha berrak ve görkemli olması için arada bulunan dükkancıkların telafisi gerekmektedir.

      Bunu yapabilmekde, dükkan sahibi dostların mağdur edilmeden gönüllerinin alınması, ikna edilmesi, her hangi bir zarara maruz kalmadan  mes’elenin bitirilmesi gerekir. Tabii ki, bunu da, başta sayın Kaymakam bey, Müftü bey İnşaallah güzellikle, hoşnudlukla halletmiş olacaklardır.

      Afşin Ashab-ı Kehf Külliye caminin daha verimli olabilmesi bakımından, konferans bölümünün sık sık sohbetlerle, konuşmacılarla daha üretken hale getirilmesidir. Başkanlık görevlileri, İl Müftülüğü, çevre İlçe Müftüleri davet edilerek, hizmette durağanlık olmamalıdır.

     Netice olarak;

     Afşin Ashab-ı Kehf Külliye camii, civar yerlerdeki camilere, mescidere nazaran hakikaten bir külliye, bir ilim merkezi durumu gözlenmektedir.

     İlçede bulunan İmam-Hatip Lisesi öğrencileri, Kur’an Kursu hafızları burada hayata atılmak, dini sahalarda yetişmek üzere, ilim yolunda koşmalılar, imamlık, hutbe, mukabele hususunda onlara değer verilerek yetişmeleri sağlanmaladır.

      Müftü Hayrullah hocamız, bu işe müheyya, yetişkin, ele geçmez bir alimdir. Milletimiz, ona ne kadar destek olursa, hoca efendi rüzgar almış bir bayrak gibi koşacak, hemde yorulma bilmeden sa’yü gayret gösterecektir.

     Sözün burasında, Ashab-ı Kehf Külliye konferans salonunda, davet edilirse eskimeyen Müftümüz sayın İbrahim Acar hoca efendiyi dinlemek, sohbetinden müstefid olmak bizleri memnun edecektir.

     Afşinli ilim adakmları, basın-yazar kesimleri bu işe ön ayak olarak desteklerini, bilgilerini sunmalılar, Afşin İlçesine ait mesleklerinde meşhur olmuş insanları buradan tanıtmalıdırlar.

     Dr. M. Güneş bey, Necati Demir, H. Çitil kardeşimiz gibi yetişmiş aydınlar, külliyeyi boş bırakmadan hizmet etmelidirler. Böylelikle, halkımız, hem geçmişlerini unutmazlar, hemde hatıralarını tazelemiş olurlar ümidindeyim.

     Son sözler olarak, Afşin Ashab-ı Kehf Külliye şah esere hizmeti geçmiş tüm Devlet erkanını kutluyor, milletimizin hayırlarının kabul olması için Allah’a niyazda bulunuyor, tüm geçmişlerimizin ruhları için kabulünü yüce Allah’dan niyaz ediyorum… Selam ve dua ile…

*

     Şerafettin Özdemir