” Sevgili
En sevgili
Ey sevgili
Uzatma dünya sürgünümü benim.” diyen, üstad Sezai Karakoç üstadı bu gün ebediyyete uğurlamanın üzüntüsü içersindeyiz.
Üstad Karakoç merhumun Maraş’la tanışmışlığı, dost olması, Ortaokulu Maraş’ta okumasından, diğer bir hususta Elbistan’ın Celası içmesinin meşhur Karakoçları olan Bahaeddin ve Abdurrahim Karakoç üstadları aynı soy ismi taşımalarından ibarettir.
Ama, gelin görün ki, bu büyük İslam davasının sinmeyen, yılmayan, yılmadan yoluna devam eden düşünce insanının, şairini kendisi gibi bilmiş ve onu bağrına basmıştır.
Tabii ki, K.Maraş toprakları bir şairler, mütefekkirler, düşünürler diyarıdır. Her Maraş’lı insanımız; üstad Necip Fazıl’ı, Karakoçları, Hayati Vasfi beyi, Mahzuni’yi diğer üstadları ne kadar bağrına basmış, gönlünde onlara ne kadar yer vermiş ise. üstad Sezai Karakoç beye de o kadar sinesinde yer açmış ve onu sevmiş, saymış ve düşüncelerini alkışlamıştır.
Afşin-K.Maraş arası yolcuyuk yaparken, sürekli tünellere verilen isimleri okur, ruhlarını anmadan geçmemekteyim. İşte, bu verilen isimlerden birisi de Sezai Karakoç ağabeye atfen verilen isimdir. Ruhu şad, mekan ve makamı cennet olsun!..
O büyük mütefekkir ne güzel söylemişti: ” Her çağda, şartlar ne kadar ağır ve umutsuz olursa olsun, inananlar için muhakkak bir Nuh’un gemisi vardır.” diye Müslümanları cesaretlendirmiş, böylesi unutulmaz sözlerle bizlere ümid bahş olmuştur.
Bu güzel insan, fikrimizin hamurunda mayası olan, senin yolunda yürürken fikirleriyle yolumuzu aydınlatan. Ortada cismaniyetiyle değil fikriyle görünen, şiir dünyamızın kahramanı, derviş meşrepli abimizi, hocamızı, sevdikleriyle beraber haşretsin inşallah!..
Üstad Sezai Karakoç bey, Orta okul hayatını ikmal ettiği K. Maraş’ta Maliki Eşter gibi yaşamış, o yolda ömrünü tamamlayarak hakka vasıl olmuştur. Ruhu şad, mekan ve makamı cennet olsun.
Üstad bir değerli sözünde şöyle diyordu: ” Anlamak masraflı iştir. Emek ister, gayret , samimiyet ister. Oysa yanlış anlamak kolaydır; biraz kötü niyet biraz cehalet kafidir.” sözünü Müslümanların beyinlerine ve kalplerine nakış nakış nakşetmiştir.
Onun içindir ki üstad Sezai Karakoç beyin dünya sürgünü bitmiş, artık en sevgilinin (cc) rahmetine emanet olmuş, yarış bitti ama kelimelerin, dizelerin mümin yüreklerde koşturmaya devam edecek
Sonuç yerine;
Üstad Sezai Karakoç beyi milletçe sevdik, bağrımıza bastık ve onu unutmamız mümkün değildir. Tıpkı, dertli Akif’i sevdiğimiz, saydığımız gibi saydık ve sevdik.
Sezai Karakorç beyin hedefi büyüktü, hedefe ulaşmak, bu yolda yorulmak bir nebzecik de olsa uyarıcı bir nefes olmak için çırpınarak hakka vasıl olmuştur.
Sezai Karakoç üstadımız, ” bana değmeyen yılan bin yaşasın” saçmalığını kabul etmimiş, ömrünü bu fani alemde üşenmedeen, çekinmeden harcayarak Hakka vasıl olmuştur.
Çünkü, İslam yolunra fedayı can eden, Aliya İzzet Begovic. Muhammed İkbal gibi emsalsiz yiğitler bu yolu tercih ederek Rabbe nail olmuşlardır. Tamamının makamı cennet olsun Son söz olarak. üstad Sezai Abiye rahmet diliyorum. Makamı cennet olsun. Selam ve dua ile….
***
Şerafettin Özdemir