Her canlı için iki alem arasındaki eşik “nefes” ile belirlenir. Hayatta olmanın var olmanın veya canlı olmanın alameti nefes alıyor-veriyor olmaktır
Hiçbir ücret ödemeden varlığından istifade ettiğimiz hava, aldığımız nefes sayesinde bize hayat verir. “Nefessiz kalmak” deyimi hem su altında boğulanlar için hem de doğarken yeterli oksijeni alamayanlar için kullanılır. Hatta kalp atışı belli bir zaman duranlar için de “beyni oksijensiz kalmış” ve bunun sonucu şu hasarlar oluşmuş denir.
Her şeyimizi borçlu olduğumuz mevlamız,insan bedenini nefes almak-vermek üzerine yaratmıştır. Doğarken aldığımız nefes hayat verir,ölürken verdiğimiz nefes bizim bir başka aleme geçmemize vesile olur.
İlk nefesi almak ile son nefesi vermek…işte dünyadaki serüvenimizin özeti budur.
Ozan’ın dediği gibi;
Geçtim dünya üzerinden,ömür bir nefes derinden
Bak feleğin çemberinden,yolun sonu görünüyor.
Şu salgın sürecinde sağlık hususunda daha bir hassas hale geldik. Kovid-19 virüsünün ilk önce solunum yollarında tutunduğunu artık bilmeyenimiz kalmadı. Onun için virüsün bulaşısını önlemek amacıyla maske takmak en önemli tedbir haline geldi. Maske takmayanlara sorulduğunda “nefes alamıyorum” gerekçesini çok duyar olduk. Bunun yanında hastalığa yakalanıp cihaz yardımıyla nefes alıp verenlerin ne kadar zorluk çektikleri görüntülerine çokça rastlanır oldu. Bütün bunlar bir nefes alabilmenin ne kadar kıymetli bir nimet olduğunu bizlere hatırlatmaktadır. Peygamber efendimizin su önemli tavsiyesi bugünlerde belki bizlere daha anlamlı gelecektir. “…hastalanmadan önce sağlığınızın kıymetini biliniz…”
Evet belki her an,her dakika ,her saniye … alıp verirken bile farkına varmadığımız “bir nefes”’in ne kadar kıymetli bir nimet olduğunun farkına yeni vardık. Sadece rahat alıp-verdiğimiz “bir nefes”’in dahi şükrünü eda etmekten aciz kaldığımız aşikardır. Rabbimizin sayısız ve sınırsız diğer nimetlerini zikretmiyorum bile!!!Günlerce cihaza bağlı nefes alıp verenlere,normal “bir nefes”’in kıymetini sormamız yeterli olacaktır bu nimetin kıymetini anlamamıza.
Her musibetten bir nasihat çıkararak,”her zorlukla beraber bir kolaylık vardır “ ilahi düsturuna sarılıp Rabbimizin verdiği sayısız nimetler içinde sadece “bir nefes’in’’ dahi ne kadar özel ve hayati bir önemi olduğunu şimdi daha iyi idrak ediyoruz.
Satırlarıma şu soru ile son vermek istiyorum. Aldığımız “Bir nefes”’in şükrünü eda edebiliyor muyuz acaba?!
*
Hayrullah BALTA
Afşin Müftüsü
