“AMERİKA KATİL KATİL!”

Afşin İlçesinin dünyaca tanınmış, ünü, şanı ülke dışına taşmış merhum Mahzuni Şerif’in başlıktaki ” Amerika katil katil” bestesini yıllar önce dinlemiş, heyecanlanmış, türküye genç, ihtiyar herkes eşlik ederek okumuştuk.

Birazda, ozana sitem etmiştik. Koskoca “sağcı” (!) geçinen Amerika’ya katil diye hitap etmesini yadırgamıştık!..

Oysa , düşünememiştik Amerika’nın dünyayı fellik fellik karıştırdığını, taa o zamandan Siyonist Yahudilerin en büyük hamisi, destekçisi olduğunu!..

O zamanlar dünyada tükenmemiş olan Komünizmanın tehlikesini Karl Marks’ın ideolojisini. Lenin’in cinayetlerini bildiğimiz için Rus emperyalizmini suçluyor, dünyada en büyük tehlike olarak algılıyor ve görmüş oluyorduk.

Binaenaleyh, bu sebeple ” Amerika katil katil” bestesini yadırgıyor, öcü gibi görüyorduk. Halbu ki, merhum Mahzuni ne kadarda haklıymış!..

Günümüz dünyasında ise, Mahzuni babanını dediği çıkmış , Amerika; Suudi ülkesini ve milletini sömürge haline getirdiği an kafamız tank etmiş oldu.

Komşumuz Irak ülkesini mahvı perişan ederken, insanlarını köle, mal varlığını, kültür varlıklarını Amerika’ya kaçırırken mes’elenin boyutunu anlamış olduk.

Param parça edilmiş bir Suriye ülkesi ve milleti!.İnsanları topraklarını terketmiş, geneli ” muhacir” durumuna düşürülmüştür.Milli geliri elinden alınmış, petrolune el konulmuş, kıymet değer sanatsal eserleri Amerika’a kaçırılmıştır.

Dört milyon Suriye insanı, Türkiye’de yaşar hale getirilmiş, Rusya-Ukrayna savası peydahlanarak insanlar yerlerinden, yurtlarından edilmiştir. Kim yapıyor bu densizliği, doymazlığı, aç gözlülüğü? Tabii ki Amerika!..

7 Ekim 2023’ten bu yana her zaman olduğu gibi, Siyonistler, Yahudi azmanları Flistin’in üzerine çullanmış, Gazze aylardan beri üzerinde tepinilerek yerle bir edilmiştir. Evler, hanümanlar yerle bir edilmiş, mescidler tarümar edilerek, zavallı Gazzeli Müslümaanlar, aç, biilaç hale getirilmiş, ölüleri bile toplu toplu ortalarda tepelenir olmuştur.

Öyleyse bizler, merhum Ozan Mahzuni’yi nasıl kınayabiliriz ki? Elbette ki ” Amerika katil!” sözünde haklı, yerinde bir tespit, alkışlanacak bir söz söylemiştir. Makamı cennet olsun!..

Bakıyorum da, rahmetli Mahzuni’nin bütün besteleri, sözleri, sohbetleri, altın değerinide, kıymete haiz yapıtlardır!.. ” Gel Afşin’a gel”, Berçeneği sazıyla, sözüyle adım anlatması unutulacak eserler değildir.

Afşin’in manevi makamı Ashab-ı Kehf üzerine dillendirdiği, söylediği şiirler, alkışlanacak sözlerdir.Mahzuni baba, Ashab-ı Kehf ‘i, gezdiği, gittiği, dolaştığı her yerde dillendirmiş, Viyana’dan Almanya’ya, Hollanda’dan Belçika’ya kadar dile getirmiş bir ustadır..

Bana göre, Sünni dünyanın lideri olan Hacı Bektaşi Veliye hürmeti, aşkı, meftun olması, bağlılığı fevkalade, imrenilecek bir sevdadır, manevi bir havadır!..

Ahir ömründe de, Hacı Bektaşi Veli’yi işaret etmesi, vefatından sonra da oraya defnini talep etmesi güzel bir haslettir..Çünkü, Hacı Bektaşi Veli, bir Horasan Alp erenidir. Hoca Ahmet Yesevi’nin müridanıdır. Sulucakarahöyük’e gelmesi, Afşin Ashab-ı Kehf makamında kırk gün ” Erbain” çıkarması kendiliğinden olmayıp, manevi bir işaretle yerine getirilmiş eylemlerdir.

Netice olarak;

Afşin topraklarının yetiştirmiş olduğu Mahzuni babayı bir kere daha rahmetle yad ediyor, makamının cennet olmasını, okumuş olduğu aziz Kur’an’ın kendisine yolda yoldaş. mahşer aleminde arkadaş olmasını diliyorum.

Ne yazık ki, Afşin toprakları, insanları, Elbitan mıntıkası ve yine insanları Mahzuni babadan yeterince müstefid olamamış, dünyada yeterince alkış almış iken, bizim bölgede alkışlar cılız kalmışkır..

Aşık Mahzuni babanın dediği gibi, dünyayı kana bulayan, velveleye veren, mazlumların akan kanından, dökülen göz yaşlarından iniltilerinden gam almaya çalışan, keyif duyan emperyalist ülke ” Amerika katil katil”dir.

Bütün İslam diyarları sefilleri oynamaktadır. Mes’eleyi azıcık kurcalayacak olursak, altından çıkacak zebani Amerika olacaktır… Hiç bir Batı ülkesinin kılı kıpırdamaz iken, tüylerine bile dokiunulmaz iken, alemi İslam’ın, sürüngenler gibi yerlerde sürünmesi nedendir acaba? Sözünü kendi kendimize bir düşünelim, bir algı, boyut haline getirelim!..

Sanki, Fetö canbazı bulunmaz bir Hint kumaşıdır. Büyük alimdir (!).. Halbu ki, mes’ele alimlik, ilim, bilmek, yetişmiş olmak hiç değildir!.. Kendi ülkesi ve mileti aleyhine çalışmış olmasıdır!.. Selam ve dua ile…

Şerafettin Özdemir