Merhum Erbakan Hoca İslam nedir diye sorar. “İslam, islamın yaşanmış halidir” diye de cevap verirdi. 

Sorulduğunda imanın şartı altı, islamın şartı beş deriz. Faiz haram, zina haram, içki haram vs. diye sıralar dururuz. Yani islamın edebiyatını yapmaya üzerimize yoktur. 

Oysa ki islam edebiyattan çok öte bir dindir. Çünkü onun en büyük derdi yeni bir insan inşa etmektir. Bu ise ancak o dinin bütün emir ve nehiylerini yaşam biçimi kılmakla mümkün olur. Yok böyle değilde, meselenin sadece edebiyat boyutuyla ilgileniyorsak:

Yani faiz haramdır deyip de, faizle mücadele etmiyorsak, ya da faiz bir dünya gerçeğidir, ondan uzak kalmak mümkün değildir diyorsak

Zina haramdır deyip de, zinaya uzak durmuyor ve onunla mücadele etmiyorsak, ya da kendi bedenleri, kendi tercihleri diyorsak

İçki haramdır deyip de, içki imalat ve ticaretine mani olmuyorsak, ya da yaptığımız içki fabrikalarıyla övünüyorsak

Namaz farzdır deyip de namaz kılmıyorsak, ya da geçiştirilmesi gereken bir ibadetmiş gibi davranıyorsa

Oruç farzdır deyip de oruç tutmuyorsak, ya da orucu mutfak sanatları olimpiyatlarına dönüştürüyorsak

Hakkı üstün tutmalıyız deyip de güçten yana tavır alıyorsak, ya da güçten yana olmayıp da, hakkın yanında durmuyorsak

Aleyhinize de olsa adaletten şaşmayın deyip de zulüm karşısında sessiz kalıyorsak

Komşun aç iken tok yatamazsın deyip de, “ya rabb olmayana da ver” demekten öteye geçemiyorsak

Müslümanlar kardeştir, kendin için istediğini kardeşin için de iste, kendin için istemediğini kardeşin için de isteme deyip de; kardeşliğimizi zedeleyecek fitne tohumları ekiyor, kendimizden başka kimseyi görmüyorsak

Emr-i bil ma’ruf nehy-i anil münker farzdır deyip de hayırda değil de şerde yarışıyorsak 

1. vs. vs. 

Bu şekilde yaşadığımız islam, islam değil başka bir şey oluyor. 

Bu tarz bir müslümanlık ise, olsa olsa söz de müslümanlık olur. 

Müslümanı müslüman olmayandan ayıran şeyler ahlakı, adaleti ve muamelesidir. 

Eğer bir müslüman bu yönleriyle parmakla gösterilecek bir hayat yaşamıyorsa; onun müslümanlığı için edebiyat aşamasına takılmış bir müslümanlık diyebiliriz. 

İslam laf değil, icraatır.

Zira sevgili peygamberimiz islamı sadece anlatmadı. Bütün boyutlarıyla hayatında yaşadı. 

Rabbim cümlemizi islamı yaşam kılan kullarından eylesin.

Selam ve dua ile…

*

Ramazan Tahiroğlu