reklam reklam reklam reklam reklam reklamreklam reklam reklam reklamreklam reklam reklam reklam reklam
reklam reklam reklam reklam reklam reklamreklam reklam reklam reklamreklam reklam reklam reklam reklam
DOLAR
EURO
STERLIN
FRANG
ALTIN
BITCOIN

BU NE BAŞÖRTÜSÜ DÜŞMANLIĞI BÖYLE?

Yayınlanma Tarihi : Google News
BU NE BAŞÖRTÜSÜ DÜŞMANLIĞI BÖYLE?

KKTC’de başörtüsünü yasaklatanlar sevinç gözyaşları içinde birbirlerine sarılarak kutlamaları ne kadar İslam düşmanı olduklarının göstergesi değil mi?

Mahkeme kararının ardından en çarpıcı görüntüler, kararı destekleyen sendika üyelerinden geldi.

Kıbrıs Türk Orta Eğitim Öğretmenler Sendikası (KTOEÖS) ve başkanı Selma Eylem, yasak kararını gözyaşları içinde kutladı. 

Aman Allah’ım!

Öğrencilerin inançları hiçe sayılırken, bir sendikanın bu zulmü bayram gibi karşılaması vicdanları yaraladı.

Başörtüsüne bu kadar düşmanlık niye?

Daha 14-15 yaşındaki lise öğrencilerinin Allah’ın emri olduğu için taktıkları başörtüsünden ne alıp veremediğiniz var?

Allah’ın emrine karşı gelmek, yok saymak!

O zaman hangi dinden olduğunuzu, hangi mezhepten ve ırktan olduğunuzu söyleyin?

Ey Müslümanlar;

Bu Allah düşmanları batıl dinlerini ölesiye savunurken sen Hak din de olmana rağmen ne alemdesin?

 Başörtüsü yasaklandı diye ağladın mı, yüreğin yandı mı?

Hangi partiden olursan ol, bir demokratik tepki koydun mu?

Eğer sessiz kaldıysan kendini hesaba çek…

Ünlü tarihçimiz Şevki Karabekiroğlu: “Tarlamızı derin sürmüşler dedikçe ne kastettiğimi sanırım anladınız. Güney Kıbrıs Rum kesiminde başörtüsü serbest, Kuzey Kıbrıs Türk kesiminde yasak. Çünkü bunlar sürülmüş tarla mahsulleri… Gâvurdan daha gavur.”

Başörtüsü yani İslam’ı değerlere düşman olanlar bize adınız Yorgo olurdu derler birde. KKTC başörtüsünü yasaklatanlar ile 28 Şubatı yapanların adı Yorgo değil ama Yorgo’dan daha beter İslam düşmanlığında?

Bunlar hep içimizdeydiler, hiçbir yere gitmediler.

Ayrıca, yüz binlerce Yahudi’nin bir zamanlar içimize yerleştirilip Müslüman-Türk ismi verildiği… Ve köşe başlarına yerleştirildiği… Önemli mevkilerde, sanat camiasında, siyasette, ticarette… Lüks ve pahalı semtlerde yaşamalarının yanı sıra hiç aç kalmamalarına rağmen de “açız” diye bağıran yine bunlar…  

28 Şubatta ülkemizde de aynı durum söz konusu olmadı mı? O dönemde de başörtüsü öğrenciler okuldan atıldı. Başörtülü ve namaz kılan Müslüman memurlar işten çıkarıldı.

28 Şubat’ı yapan bürokratların çoğu sonradan CHP’de siyaset yaptı.

Üstad Necip Fazıl Kısakürek: “CHP bir parti değil, Türk’e dinini, dilini ve özünü kaybettirmeye memur bir katliam müessesesidir.” der, tam da bu işte.

Bunlar Gazze katliamına da sessizler. Biz İsrail mallarını boykot ederken yerli ve milli malları boykot edenler kimdi?

Ey Müslüman kardeşim kendini düzeltmezsen dini değerlerine saldıranlara bir demokratik tepkini bile koyamazsın. Dini değerlerimize saldırılara sesini çıkaramazsın. Ne başörtüsünün yasaklanmasına ne de Müslüman kadın ve çocukların katledilmesine.

Kendileri çıplak gezer, medeni ve çağdaş! İstedikleri gibi giyinirler ama Allah’ın emrini yerine getirerek başörtüsü takan Müslümanlara yasak!

Evet, siz yasakçı zihniyet!

Ey Müslümanlar bunları hala görmüyorsanız ne deyim?

Anası kapalı kadının yanında mini etekli kızlar! İşte İslam düşmanlarının istediği görüntü de tam bu. Fırsat verme bunlara Müslüman bacım sende kapan artık. Allah’ın emri başörtüsünü takıp tesettüre bürün.

Kurtuluş savaşında açık, çıplak kadınlar var mıydı? Hepsi kapalı Anadolu kadını değil miydi?

Ne oldu da savaştığımız düşman kadınlarına benzer olundu?

Son olarak, toplumun geniş kesimleri kararı “inanca ve özgürlüğe darbe” olarak yorumlarken, sosyal medya adeta ayağa kalktı.

“Özgürlük için değil, yasak için ağladılar!” sözleri halkın içindeki yangını özetledi.

Bugün başörtüsüne düşmanlık eden bu anlayışa karşı, milletin hafızasında şu soru yankılanıyor:

Kıbrıs Barış Harekâtı’nda, oradaki dindaşları ve kandaşları için Allah Allah nidalarıyla şehadet şerbeti içen Mehmetçiklerimiz bu manzarayı görse ne derdi?

Canlarını İslam’ın, Türk’ün, mazlumun yanında saf tutmak için feda eden şehitlerimiz, inancını yaşamak isteyen genç kızlara mahkeme kararıyla yasak getirildiğini görseydi, hangi yürek bu vebalin altından kalkabilirdi?

28 Şubat’ın ayak sesleri KKTC sokaklarında…

Bir zamanlar Türkiye’de üniversite kapılarında ağlayan başörtülü kızların yaşadığı acılar, şimdi KKTC’deki liseli genç kızların üzerine çökmeye başladı. Bu karar, sadece bir mahkeme hükmü değil; bir zihniyetin, bir dayatmanın, bir inkârın açık ilanıdır.

Birilerinin özgürlüğü, diğerlerinin inancına pranga vuruyorsa, bunun adı adalet değil, zulümdür.

Başörtüsü yasaklandığı andaki o gözyaşlarınız ve yaptığınız bütün zulümler cehennem ateşinde katmerlenecektir.

*

MEHMET GÖREN

reklam

YORUM YAP